Baliverna’nın Düşüşü ile aynı adı taşıyan hikayede, sıradan bir adam, serseriler ve haydutlar için bir sığınak haline gelen yıkık bir manastır olan Baliverna’nın duvarına gizlice girmeye karar verir.
Bu düşüncesiz hareket, binanın çökmesiyle cezalandırılır ve ardından kaçınılmaz yüzleşme gelir. “Einstein’la Karşılaşma”da dehanın bilimsel keşiflerini körükleyen gizli gücün sırları açığa çıkıyor. “Rigoletto” ya da “Makine” gibi öykülerde, doğanın mitleri ve gerçekliğiyle yüz yüze gelen, insanın tüm olumsuz yönlerini bünyesinde barındıran özerk bir kişiliğe bürünen çağdaş makineler başrolü üstleniyor.
Baliverna’nın Çöküşü, yazarın 2024’te yayınlayacağımız diğer iki öykü koleksiyonunun yanı sıra, okuyucular ve eleştirmenler tarafından Dino Buzzati mesleğinin en başarılı öykü kitaplarından biri olarak değerlendiriliyor.
Dino Buzzati şüphesiz 20. yüzyıl İtalyan edebiyatının en güçlü yazarlarından biriydi. Dönemin birden fazla sanatçısı gibi çok yönlüydü. Gazeteciliğin yanı sıra edebiyat alanında da farklı türlerde eserler vermiş, öykülerinin yanı sıra roman, oyun, şiir ve müzikal librettoları da yazmıştır.
Onu, kendine özgü mizah anlayışıyla kurguladığı, gerçek ile gerçeküstü arasında gidip gelen, kimi zaman tekinsiz anlatı evrenleriyle daha iyi tanıyoruz.
Bizi Twitter’da takip edin
Yazarlardan çok ressamlar
Ancak Buzzati’nin hayal gücü sadece yazmakla sınırlı değildi. Kendi gerçeküstü görüntü dünyasını tuvale taşımış, üstelik hayatı boyunca kendisini bir yazardan çok ressam olarak tanımlamıştır.
Ressam Buzzati’nin sanatsal yaratımını üç aşamaya ayırmak mümkündür. Birinci aşama, 1923-1930 ortalarında sembolizmin hakim olduğu yapımları ifade eder. Figüratif sembolizmin izleri fotoğraflarında daha belirgindir.
çift taraflı sanatçı
Olgunluk çağı olarak tanımlanabilecek ve en özgün eserlerine imza attığı 1964-1972 ortalarında İtalyan pop sanatının çizgileri eserlerine yansıdı.
16 Ekim 1906’da İtalya’nın Belluno kentinde doğan Dino Buzatti, çağdaşı yazarların çoğunu etkilemeyi başardı. Hayatı boyunca sadece yazmakla ilgilenmeyen Buzatti, usta ressamları hayrete düşürecek fotoğraflar da yaptı. Öyle ki yaptığı fotoğraflar yazdığı kitapların bile önüne geçti.
Buna göre Buzatti her ne kadar ressam olarak değil yazar olarak anılmak istese de sanatseverler onu her iki şekilde de hatırlayacaktır.
