Türkiye’de cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri için yurtdışında 3 milyon 400 binden fazla kayıtlı seçmen var. Bunların yaklaşık 1 milyon 505 bini Almanya’da yaşıyor.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) verilerine göre Almanya’da 733 binden fazla seçmen, milletvekili seçimleri için sandık başına gitti. Seçmenin yüzde 50,52’si AKP’yi seçti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde birinci tipte yaklaşık 733 bin, ikinci tipte ise 761 bin seçmen oy kullandı. Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’a birinci cinsiyette yüzde 65,5, ikinci tıpta yüzde 67,2 oranında destek verildi.
Özellikle ikinci tipten sonra Erdoğan ve Cumhur İttifakı’nın çok sayıda yandaşının sokaklara dökülerek araç konvoyları oluşturması, korna çalması ve meydanlarda gösteriler düzenlemesi, AKP’nin Almanya’daki nüfuzunu yeniden tartışmaya açtı.
Deutsche Welle (DW) Türkçe’den Elmas Topçu ve Hülya Topçu’nun haberine göre, bünyesinde pek çok derneğin bulunduğu Alman Türk Topluluğu Eşbaşkanı Gökay Sofuoğlu, Almanya’da yaklaşık 3 milyon Türk kökenli olduğunu söyledi. 510 bin Erdoğan’ın. Türkiye’yi tercih ettiğini belirtiyor, bu oran tüm Türk kökenliler düşünüldüğünde yüzde 17’ye denk geliyor.
Ancak bu görüşe katılmayanlar da bulunmaktadır. Siyaset bilimci Prof. Kemal Bozay da bunlardan biri. Bozay’a göre Almanya’da sandık başına gidenlerin yüzde 65’ten fazlası hem Erdoğan’ı hem de Cumhur İttifakı’nı tercih ediyor. Uzun yıllardır Almanya’daki istihbarat birimlerinin radarına giren MHP’nin de Cumhur İttifakı bünyesinde olduğunu hatırlatan Prof. Bozay, Almanya’daki Türk kökenliler arasında “muhafazakarlık, milliyetçilik ve dindarlığın” etkili olduğunu vurguluyor. Bozay, Almanya’daki Uluslararası Demokratlar Birliği (UID), Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği (DİTİB), İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) ve Alman Demokratik Milliyetçi Türk Dernekleri Federasyonu (ADÜTDF) gibi oluşumların kendine güveni olduğunu düşünüyor. bunda payı büyük.
AKP’NİN ALMANYA’DA SEÇİM ÇALIŞMALARI
Almanya İçişleri Bakanlığı sözcüsünün DW Türkçe’ye verdiği bilgiye göre AKP, 2023 seçimleri için çalışmalarına 15-16 Ekim 2021 tarihlerinde başladı. Eski UID yöneticisi ve Alman asıllı AKP İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, ile AKP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa milletvekili Efkan Ala o dönemde Berlin ve Köln’de görüşmelerde bulundu. İki milletvekili, UID, DİTİB, IGMG, ATIB (Avrupa Türk-İslam Kültür Dernekleri Birliği) temsilcilerinin yanı sıra 14. yüzyılda Konya’dan milletvekili seçilen dönemin AKP Almanya temsilcisi Meryem Göka ile görüştü. Mayıs seçimleri.
Almanya İçişleri Bakanlığı da Türk hükümetinin Almanya’daki Türk kökenli insanları etkilemek için uzun vadeli bir dış politika izlediğini belirtiyor. Etkileme çabalarının UID ve diğer dernek ve kuruluşlar dışında Ankara ve Almanya’daki Türk konsolosluklarıyla yapısal bağları olan kişi kümeleri tarafından yürütüldüğüne dikkat çekiyor.
İçişleri Bakanlığı seçim faaliyetlerinde işbölümü olduğunu belirtiyor. Buna göre, örneğin davacıların yüklendiği lojistik dayanak, seçmenlerin seçim merkezlerine ulaşımı ve seçim merkezlerinde yardımcı veya görevli olmasıydı.
AĞIR HİZMETLERİ GERÇEKLEŞTİREN UID
UID (UETD), yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarının oy kullanma hakkını kazanmasından bu yana Almanya ve Avrupa’da AKP adına en yoğun çalışmaları yürüten kuruluşların başında geliyor. 2004 yılında Almanya’nın Köln kentinde AKP’nin lobicilik örgütü olarak kurulan UID’nin 2017 yılında Alman istihbarat birimlerinin radarına girdiği ajansın 2018 yılı raporunda ortaya çıktı. UID’nin kendi verilerine göre 253 derneği bulunuyor. veya 17 ülkedeki temsilcilikler. İstihbarat birimlerine göre Almanya’da yerel derneklerin bağlı olduğu sadece 15 bölgesel örgüt var.
İÇ İSTİHBARAT RAPORU’NDA
UID dahil birçok siyasi ve dini örgütün merkezi, çoğunluğu Türk kökenli insanların yaşadığı Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti’nde (KRV) bulunuyor. Devletin iç istihbarat birimi Anayasayı Koruma Teşkilatı, bir süre önce açıkladığı yıllık raporunda Ankara’nın başta Türk kökenliler olmak üzere Almanya’yı etkileme girişimlerine geniş yer verdi. Bu eyalette çok sayıda Türk kökenli vatandaşın yaşaması nedeniyle Türk devletinin büyük ilgisini çektiği, Türk kökenli ve Türkleri harekete geçirmek için “uyum karşıtı bir dış/diaspora politikası izlendiği” ileri sürüldü. seçmenler burada KRV istihbarat teşkilatının raporunda, Almanya’yı etkileme çabalarında Ankara’ya yakın oluşumların rolüne dikkat çekilirken, bunlardan en değerlisinin UID olduğu vurgulandı. UID’nin AKP adına çalışırken diğer Türk dernek ve oluşumlarıyla da temas kurduğu kaydedildi.
Bu politika kapsamında AKP’ye yakın oluşumların Türk hükümetinin söylemlerini farklı alanlarda ve farklı toplumsal katmanlara ulaşmak için kullandığı vurgulanmıştır. İstihbarata göre bu, fiilen yaşanmış veya yaşanmış olduğu iddia edilen ırkçı veya İslamofobik olaylara vurgu yapılarak yapılıyor ve Alman toplumunda var olduğu iddia edilen “Türkiye düşmanı” vurgulanıyor.
Öte yandan istihbarata göre bu oluşumlar, Almanya’daki Türklerin Türk hükümeti tarafından “çok değerli ve değer verildiğini” belirtiyor. İstihbarat ise AKP hükümetine yönelik eleştirilerin susturulmaya çalışıldığını, bu yapılırken “dost ya da düşman söylemine dayandığını” ve muhaliflerin “devlet düşmanı” ilan edildiğini vurguluyor. genelleme yapmak.
DİTİB’İN ROLÜ
Yurt dışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına oy hakkı verildiğinden beri, Almanya’daki Türkiye bağlantılı Müslüman şemsiye örgütler siyasi propaganda aracı olmakla suçlanıyor. En çok öne çıkan iki kuruluş Türk-İslam Diyanet İşleri Birliği (DİTİB) ve Milli Görüş’tür (IGMG). Almanya’da son seçim sürecinde DİTİB ve Milli Görüş kendilerine bağlı camilerde hükümet lehine propaganda yapıldığı teziyle gündeme gelmişti.
DİTİB, seçim sürecinde hükümet lehine propaganda yapıldığı yönündeki suçlamaları reddediyor. Dernek yönetimi, seçmenleri DİTİB’e bağlı dernek veya camilerin önünde veya yakınında oy kullanma noktasına götürmek için düzenlenen otobüs seferlerinin kaldırılmasında DİTİB’in herhangi bir rol oynamadığını belirtiyor. Öte yandan DİTİB, imamların bazı camilerde AKP hükümeti lehinde propaganda yaptığı yönündeki eleştirilere ilişkin açıklama yapmadı.
DİTİB’e bağlı bin camide görev yapan imamların tamamına yakını Ankara tarafından atanıyor. Memurdurlar ve maaşlarını Diyanet İşleri Başkanlığından alırlar.
Tarım Bakanı Cem Özdemir, Ankara’dan Almanya’ya gönderilecek yeni nesil imamların daha “milliyetçi” ve “gerici” olmasından duyduğu kaygıyı dile getirdi. Özdemir, önümüzdeki dönemde gelecek olan bu imamların Almanya’daki genç kuşaklar üzerindeki olası etkisinin de tartışılması gerektiğini savunuyor. Son seçimlerden önce Cumhur İttifakı’nın genişlemesi ve Refah Partisi ve HÜDA-PAR gibi muhafazakar, İslamcı veya Yahudi aleyhtarı görüşleri savunan partilerin bünyesine katılmasıyla Almanya’da artan kaygılara dikkat çekiyor.
BOZAY: ALMAN HÜKÜMETİNİN GÖREVİ
Radikalleşmeyi Araştırma ve Önleme Merkezi uzmanları Prof. Kemal Bozay, Almanya’da yaşayan Türk kökenli gençlerin Ankara etkisine girmemesi için milliyetçi, İslamcı veya Yahudi aleyhtarı dernek ve kuruluşların geriletilmesi gerektiği görüşünde. AKP’nin yurt dışında yaşayan Türk kökenlilere yönelik siyasetin değerini çok erken anladığını hatırlatan Bozay, “Bu bağlamda Türk kökenli toplumu kazanmak için stratejik bir kavram geliştirdi” diyor.
Bozay, Alman hükümetinin buradaki Türk kökenli gençler için de adım atması ve gençlerin Alman siyasetine ve toplumuna katılmaları için gerekli koşulları bir an önce oluşturması gerektiğini belirterek, “Almanya’da daha aktif politikalara ihtiyacımız var. Türk kökenli gençleri kucaklamak ve sosyal yapılara katılımlarını sağlamak.” konuşur. (DW Türkçe)
